NASIL DUA EDELİM
"Yâ Rabbî!.. Günahlarımızı rahmetinle af ve mağfiret eyle! Ölülerimizi de mağfiret eyle, yaşayanlarımıza hayırlar ihsan et!
Riyadan, nifaktan, şikaktan, her türlü hastalıktan, kazadan, belâdan, tembellikten, âcizlikten, zelil olmaktan, zulüm etmekten ve zulüm görmekten, cimrilikten, müsriflikten, azdıran zenginlikten ve doğru yoldan ayrılmaya sebep olan fakirlikten, şeytan ve nefsin şerrinden, düşmanın galebesinden, kötü huydan, bidat işlemekten, dalalete düşmekten, halis olmayan amelden, her çeşit günahtan, küfre girmekten, ölürken gelecek fitnelerden, kabir azabından, dinimize ve dünyamıza zarar verecek işlerden sana sığındık, bunlardan bizleri koru Yâ Rabbî!..
Yâ Rabbî!.. Bize sarsılmaz bir iman, güzel bir ahlâk, şükredici bir kalb, sabredici beden, zikredici dil, kaza ve kaderine rıza gösteren hayırlı ömür, salih evlât, dünya ve ahirette güzellik ihsan et! Ana ve babamızı da mağfiret eyle!
Yâ Rabbî!.. Kendi sevgini, sevdiklerinin sevgisini, bütün enbiyânın, Ehl-i beytin, Eshâb-ı kirâmın ve bütün evliyâ-i kirâmın sevgisini ve sevgine kavuşturacak amel ve işleri nasip eyle!
Yâ Rabbî!.. Dinine severek hizmet etmeyi, kul borçlarını ödemeyi ve şehit olarak ölmeyi nasip eyle! Bize hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak göster!
Yâ Rabbî!.. Bu vatanı bizlere bırakan ecdâdımızın ruhunu şâd eyle! Memleketimize hizmetleri geçmiş ve Allah için harp etmiş dedelerimize rahmet eyle! Yurdumuzu her çeşit düşmandan koru! Çünkü sen her şeye kâdirsin!.. Duâlarımızı kabul eyle!.." (Amin!) (Türkiye Takvimi)
Silsile-i aliyye
Nebi,Sıddîk ve Selman,Kasım,Cafer,Bistami,
irfan kaynağı oldu, Ebül-Hasen Harkani.
Ebu Ali Farmedi geldi sonra bu meydana,
çok Veli yetiştirdi, hem Yusüf-i Hemedani.
Abdülhalık Goncdüvani, marifetler semasında,
dünyayı aydınlattı, hem Arif-i Rivegeri.
Mavera-ün-nehr ili, Tur-i Sina gibi oldu,
nurlandıranlardan biri, Mahmud-i İncirfagnevi.
Ali Ramitenidir Azizan ve piri Nessac,
çok keramet gösterdi, Muhammed Baba Semmasi.
Seyyid Emir Gilal de, ilim deryasında sadef,
andan meydana geldi, Behaüddin-i Buhari.
Alaüddin-i Attar, zamanının kutbu idi,
Yakub-ı Çerhide oldu zahir, envar-ı rahmani.
Ubeydüllahi Ahrar ve kadi Muhammed Zahid,
Derviş Muhammed geldi ve Hacegi Muhammed Emkenegi.
Baki billahdan gelen, nurlara kendi de katıp,
binlerce kalb temizledi, İmam-ı Ahmed Rabbani.
Urvet-ül-vüska Masum ve Seyfeddinle seyyid Nur,
ve Mazherle Abdüllah, sonra Halidi Bağdadi.
Feyiz verdiler bunlar da, sonra bu nuru Abdüllah,
Anadolu'ya yaydı, hem de Taha-yı Hakkari.
Hem seyyid-i Salih de, kardeşin yerini tutup,
fena-fillaha kavuştu Sıbgatullah-i Hizani.
Bu üç Velinin sohbetlerinde yükselip,
Mürşid-i kâmil oldu, seyyid Fehim-i Arvasi.
Bu otuzdört Velinin kalbleri, bir ayna gibi,
yaydılar hep cihana, envâr-ı Resulillahi.
Bütün bu nurlar en son, toplandı bir hazinede,
ismi bu hazinenin: Abdülhakim-i Arvasi.
Dua edeceğin zaman, Silsileyi oku heman!
Salihleri söyleyince, yağar rahmeti Rahman!
Selam olsun, dua olsun, bu yazardan daima,
Silsile-i aliyyenin ervahına ya Sübhan!
Selam olsun, dua olsun, Hocamızdan daima
Silsile-i aliyyenin ervahına ya Sübhan!
|